Türkiye'de Enflasyon Mayıs 2025'te Geriledi: TÜİK, İTO ve ENAG Rakamları Arasındaki Çarpıcı Fark

Türkiye'de Enflasyon Mayıs 2025'te Geriledi: TÜİK, İTO ve ENAG Rakamları Arasındaki Çarpıcı Fark

Enflasyon Rakamlarında Resmî ve Alternatif Ölçümler: Fark Nereden Kaynaklanıyor?

Türkiye'de enflasyon yine ülke gündeminin göbeğinde yer aldı. TÜİK, Mayıs 2025 için yıllık enflasyonu yüzde 35,41 olarak açıkladı ve bu oran son üç buçuk yılın en düşük seviyesi olarak öne çıktı. Bir önceki ay bu oran yüzde 37,86 seviyesindeydi. Aylık bazda ise Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 1,53 arttı. Ekonomi yönetimi bu yeni rakamların ekonomide fiyat baskılarının hafiflemeye başladığına işaret ettiği görüşünde. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, özellikle mal enflasyonunun yüzde 28,7’ye düşmesini ve hizmet enflasyonunun yüzde 51,2’ye kadar gerilemesini kritik başarı olarak nitelendiriyor.

Fakat tablo bu kadar net değil. Çünkü resmi rakamlar ile alternatif enflasyon ölçümleri arasındaki uçurum yine dikkat çekiyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO), İstanbul için mayısta yüzde 2,83’lük aylık enflasyon ve yıllık yüzde 46,57 artış açıkladı. Bağımsız araştırma grubu ENAG ise Türkiye genelinde mayısta enflasyonun aylık yüzde 3,66, yıllık ise yüzde 71,23 olduğunu savundu. Yani aynı ay ve aynı ülke için üç farklı kurumdan üç ayrı enflasyon sonucu geldi. Enflasyonun vatandaş, iş dünyası ve yatırımcı gözünde neden hâlâ soru işaretiyle karşılandığı bu farklardan anlaşılıyor.

Ekonomik Sonuçları: Gelir Kayıpları, Alım Gücü ve Piyasa Tepkisi

Ekonomik Sonuçları: Gelir Kayıpları, Alım Gücü ve Piyasa Tepkisi

Enflasyonun düşmesine dair olumlu beklentiler finansal piyasalarda da yankı buldu. Borsa İstanbul'da hisseler gün içinde yüzde 2’ye yakın değer kazandı. Ekonomistler, Merkez Bankası'nın enflasyon öngörülerinde resmî rakamlarla neredeyse birebir örtüşmesini, önümüzdeki aylarda faizlerde indirim olasılığını gündeme getirdi. Özellikle Prof. Dr. Şenol Babuşcu, bu tür bir veri akışının Merkez Bankası’nda daha gevşek para politikası tartışmalarını hızlandırabileceğini belirtiyor.

Öte yandan resmi açıklamalar fiyat artışlarının hız kestiğini gösterse de, alım gücü zirve kayıpta. Asgari ücretlinin maaşından yılın ilk beş ayında alım gücü bazında tam 3.335 TL uçtu gitti. Emekli maaşlarında ise aynı dönemde 2.100 TL'nin üzerinde kayıp oluştu. Bu tablo hem çalışanlar hem emekliler için gündelik hayatı zorlaştırıyor. Eski Merkez Bankası Baş Ekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara başta olmak üzere, birçok uzman, yıl ortası maaş artışlarının kaçınılmaz olduğunu düşünüyor. Hükümet henüz belli bir adım atmış değil; fakat kamuoyu baskısı artıyor.

Bir diğer dikkat çeken unsur da, Merkez Bankası’nın mayıs ayı için yüzde 1,6’lık aylık enflasyon tahminiyle TÜİK’in açıkladığı yüzde 1,53 arasında kalan küçük fark oldu. Bu yakınlık, dezenflasyon sürecinin sürdürüldüğü izlenimini güçlendirdi. Yine de sokakta, alışverişte ve pazarda fiyatlardaki artış herkes tarafından hissediliyor. TÜİK’in hesaplama yöntemlerine duyulan güvensizlik ile farklı kurumların daha yüksek oranlar açıklaması kafa karışıklığını artırıyor. Önümüzdeki aylarda asgari ücret veya emekli maaşlarının nasıl şekilleneceği ise merakla bekleniyor.